ENYA -ONLY TİME LİVE

26 Kasım 2007 Pazartesi
Devamını oku »

PANİK ATAK VE BELİRTİLERİ

- PANİK ATAK NEDİR?
Başta"Panik Bozukluk"olmak üzere,bir çok psikiyatrik bozuklukta ve bazı fiziksel hastalıklarda(Tiroid bezinin aşırı çalışması,kan şekeri düşüklükleri,enfeksiyon hastalıkları,kansızlık gibi...) görülebilen;aniden beklenmedik bir anda, herhangi bir yerde ortaya çıkan; yoğun kaygı-bunaltı,korku karışımı bir nöbettir.

Bu nöbet kişiye öylesine yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaşatır ki;kötü bir şey olacağı veya sonunun geldiğini ,öleceğini hisseder.Bu korku fırtınasını yaşayan insan ,doğal olarak o ortamdan ve durumdan kaçma,uzaklaşma davranışı gösterir,Bir an önce yardım alınabilecek bir sağlık kuruluşuna müracat edilir.....çoğu kerede hastane,doktor gördüğünde kişide rahatlama olur ve nöbet geçebilir...

Panik atağı yaşayanların bazıları,o esnada;kalp krizi geçirdiklerini ve öleceklerini hissederler.İlk defa hayatla ölüm arasındaki o ince çizgide, kendisini ölüme yakın hisseden kişi,büyük bir korku ve dehşet yaşar.Bazısı o an kim varsa, ona vasiyetini söyler.Telaş ve kaygıyla bir an önce acile-doktora yetişmek için etrafına yalvarır.Kimisi aklını kaçıracağını,felç geçireceğini,kontrolünü yitireceğini, düşüp bayılacağını hisseder...

Panikatak geçtikten sonra ;kişi üzerinden kamyon geçmiş gibi hisseder.Müthiş bir yorgunluk,isteksizlik,sese,gürültüye,kalabalığa,ışığa karşı tahammülsüzlük ortaya çıkar.Yatmak,dinlenmek en iyi bir seçim olur.Yanında güvendiği birisi olsun ama soru sormasın,fazla konuşmasın istenir.Bunlar zaten bir "harpten çıkmış" insanı daha da yorar...

PANİK ATAK TÜRLERİ

Beklenmedik Ataklar: Nedensiz,birden ortaya çıkan nöbetler,Panik Bozuklukta bu tür ataklar vardır.
Duruma bağlı olanlar:Korkulan bir kedi, köpek veya başka bir nesneyle yada bir durum karşısında ortaya çıkar.
Durumsal yatkınlık gösterilen panik ataklar:Genellikle destekleyici bir etken vardır,ama her zaman panik oluşmaz"örneğin araba kullanırken panik atak oluşmaktadır.Bazen araba kullandıktan sonra atak geçirmektedir...
Panik Atağın 13 bedensel bilişsel belirtisi vardır.Bunlardan 4 tanesinin olması nöbet için yeterlidir çoğunlukla 7-10 arası belirti yaşanmaktadır .Nöbet hızlı başlangıçlıdır,10 dakikada zirveye çıkar.Bazen yarım-veya bir saat sürebilir.

PANİK ATAK'TA GÖRÜLEN BELİRTİLER:

-Çarpıntı,,Kalp atışlarını duyumsama,Kalbin yerinden fırlayacakmış gibi olması,göğüste basınç bazen sol kola yayılan ağrı ve uyuşmalar...
-Terleme(Sıcak -Soğuk boşalımlar,bazen üşüme bazen alevlerin basması hissi)
-Titreme-sarsılma-İtilme hissi
-Boğulma ve nefes alamama hali(Boğazda düğümlenme veya bir yumru ,tıkanma hissi)
-Soluğun kesilmesi(Derin nefes alma ihtiyacı, havanın yetmemesi gibi hisler)
-Göğüste daralma,sıkışma,ağrı duyumsama
-Bulantı,karında ağrı,şişkinlik , gaz oluşması,geğirti.(Bazen mideden başlayıp boğaza doğru yayılan kalkışma rahatsızlık hali)
-Baş dönmesi,sersemlik hissi,düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma hali
-Derealizasyon(Gerçek dışılık duyguları panik yaşandığında olaylar bir sis perdesinin gerisinde algılanır,cisimler,küçülür her şey bulanıklaşır...yada depersonalizasyon(Benliğinden ayrılmış olma hali:sanki bedenle ruh birbirinden ayrılıyor ve kişide kendisini hissedememe, algılayamama, kendisine yabancılaşma durumu oluşur....)
-Panik anında kontrolünü kaybedeceği yada çıldıracağı korkusu(Kendisine çocuklara,çevreye zarar verme korkusu)
-O esnada"yaşamım buraya kadarmış"duygususu-ölüm korkusu
-Ellerde,kollarda,bacaklarda,başta ve birçok yerde uyuşmalar,yanmalar karıncalanmalar, diken diken olma halleri
-Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları

kaynak..panik-atak.com
Devamını oku »

BEYAZ MELEK


Filmin adı : BEYAZ MELEK
Yönetmen : Mahsun Kırmızıgül
Oyuncular : Mahsun Kırmızıgül, Erol Günaydın, Ali Sürmeli, Gazanfer Özcan, Yıldız Kenter, Nejat Uygur, Fadik Sevin Atasoy, Yavuz Bingöl, Sarp Apak, Zeynep Tokuş Beyin kanseri olan Ahmet (Arif Erkin) kemoterapi görmesi için oğulları Ali (Mahsun Kırmızıgül) ve Reşat (Sarp Apak) tarafından stanbul’a getirilmiştir. Ahmet ağır tedaviye daha fazla katlanmak istemediğinden hastaneden kaçar ve kendini bir huzurevinde bulur. Huzurevi sakinleri, Ahmet’in çocukları tarafından terk edildiğini sanarak orada kalması konusunda ısrar eder. Zorlukla konuşabilen Ahmet durumu kabullenir. Ahmet’in misafir olduğu günün hemen ertesinde huzurevi sakinlerinden Yaşar Hoca (Bilge Zobu) ve Nebahat (Lale Belkıs) evlenecektir. Ahmet, çiçeği burnunda çifti balayı için Diyarbakır’daki köyüne davet eder. Üstelik diğer huzurevi sakinleri de bu geziye davetlidir. Hep beraber kiraladıkları bir minibüsle yola çıkarlar. Onlar için asıl macera bu yolculukla birlikte başlayacaktır.

kaynak:beyazmelek.com
Devamını oku »

KİRAZ SAPININ FAYDALARI

24 Kasım 2007 Cumartesi
KİRAZ SAPI BİR ÇOK DERDE DEVA
Bir çok derde deva olan kiraz sapının, idrar söktürücü özelliğiyle de böbreklerin dostu olduğu bildirildi.

ADANA (İHA) - Bir çok derde deva olan kiraz sapının, idrar söktürücü özelliğiyle de böbreklerin dostu olduğu bildirildi.
Kiraz sadece meyvesiyle değil, kökleri, kerestesi, kabukları, zamkı, yaprakları, çiçekleri, çekirdeği ve meyve sapları da kullanılabilen çok yönlü bir bitki. Ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için romatizma ve gut hastalıklarıyla eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde kullanılan kirazın sapları idrar söktürücü olduğu gibi bronşite karşı da kullanılıyor.
Gölgede iyice kurutulan saplarla hazırlanan şuruplar veya demlemelerle iyileşme sağlanabiliyor. Saplar gerekirse kıyılarak bir gün süreyle su içinde ıslanmaya ve yumuşamaya bırakılıyor. Bir litre su içine bir küçük avuç sap konularak hazırlanacak demlemeden günde 3-4 fincan içiliyor. Bu demleme günde 2 kez el ve ayak banyosu şeklinde de kullanılabiliyor. Ya da hazırlanan kiraz sapı demlemesi taze veya kurutulmuş kiraz üzerine boşaltılarak yarım saat bekletildikten sonra süzülerek aynı dozda içilebiliyor.
Kirazın sapları ayrık ve mısır püskülüyle kaynatılarak demlendiğinde ise ayak ve karın şişliğinde, arpayla kaynatılarak elde edilen demlemeyse idrar söktürücü olarak kullanılıyor.
Adanalı aktar Yusuf Değişmez ise kiraz saplarının en çok idrar yolları enfeksiyonları için tercih edildiğini belirterek, kiraz sapı çayının vücuttaki ödemlerin atılmasında da etkili olduğunu söyledi.


kaynak:habervitrini
Devamını oku »

KAKAO YAĞININ FAYDALARI


Gebelik çatlakları: Neredeyse bütün gebeliklerde, en azından karın bölgesinde çatlama görülür. Nedeni gayet açıktır. Gebelikte karın ve göğüsler fazla büyüyünce, gerilen deri çatlar. İlk belirtiler hamileliğin 6. ve 7. aylarında pembe - eflatun arası bir renkte başlar. Giderek mor bir renge dönüşür. En sonunda beyazlaşır. Çatlakları önlemenin en iyi yolu az kilo almaktır. Ne kadar az kilo alırsanız çatlama ihtimali o denli azalır. Bir yandan da, gebelik boyunca, cildin esnemesine yardımcı olmak için krem sürmek gerekir. Çatlakların tedavisi için birçok yöntem deneniyor. Ancak ne yazık ki henüz kesin bir çözüm bulunabilmiş değil. Çatlaklar, pembe veya mor renkte iken, tedavi edilmeleri daha kolaydır. Beyazlaştıktan sonra iş işten geçmiş olabilir. Buna rağmen mikrodermabrazyon, Foto IPL ve karbondioksit tedavileri çatlak tedavisinde etkin olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemler doğumdan kısa bir süre sonra uygulandığında, çatlakları gidermekte veya azaltmakta oldukça iyi sonuçlar vermektedir.
KAKAO YAĞI :Faydaları Denizde bronzlaşmaya, hamilelik sonrası cilt bozulmalarına karşı faydalıdır. Doğum öncesi ve sonrası çatlakları önleyici etkiye sahiptir. Dudak çatlaması ve ciltte pullanmada kullanılır
kaynak:netten
Devamını oku »

KARINCA YUMURTASI YAĞI

12 Kasım 2007 Pazartesi
Karınca Yumurtası Yağı
sizi altı seansda tüylerinizden tamamen kurtarır, ilk kullanımın ardından tüyleri yarı yarıya döker, daha sonraki aylarda ise tüyleri tamamen yok eder
Tüy dökmede en etkili çözüm: Eskiden bebekler doğduğunda bikini bölgesine ve koltuk altlarına karınca yumurtası yağı sürerlermiş ve tüyleri çıkmazmış. İlk kullanımımdan itibaren tüylerde azalma görülür ve 4. seansın sonunda tamamen yok olur. Kesin çözüm istiyorsanız karınca yumurtası yağını 6 seyan kullanmanızda faydavardır.

kullanımı:İstenilen bölgedeki kılları ağda yada epilasyonla kökünden aldıktan sonra gece yatmadan önce karınca yumurtası yağını ince bir tabaka halinde sürün bu uygulamayı 4 gece uygulayın.Böylece ilk seyansınız bitmiş olacaktır.diğer seyanslarıda aynı şekilde uygulayın.Unutmamanız gereken şey istenilen bölgenin kılların tamamen alındıktan sonra yağın sürülmesi gerekmektedir
kaynak:netten
Devamını oku »

İSVEÇ BİTKİSEL ŞURUBU

2 Kasım 2007 Cuma
-İSVEÇ İKSİRİ
Acı madde içerikli bitkilerin alkol-su karışımında açığa çıkmasıyla elde edilen bu acı şurubun reçetesi, İsveçli Dr. Samst'ın ölümünden sonra, geride bıraktığı notların arasında bulunmuştur. Dr. Samst, 104 yaşında sağlıklı bir kişiyken, attan düşerek ölmüş. Bilindiği kadarı ile Samst ailesinin fertleri, kuşaklar boyunca hep sağlıklı ve uzun ömürlü olmuşlar. Bu sağlık iksirini, Avusturyalı Bayan Mari Treben, Tanrı'nın Eczanesinden Sağlık adlı kitabıyla 1980'li yıllarda topluma tanıtmıştı. Türkçeye çevrilen kitap 1984'te yayımlandıktan kısa bir süre sonra İsveç Şurubu (Schweden Bitter) ülkemizde de tanınmaya başladı. Onun inanılması zor başarılarına sürekli olarak tanık olmuş olan binlerce aile, onsuz bir yaşamı düşünemiyorlar artık.

1.Eğer o sık sık koklanır, koku burundan çekilirse, ense kökü onunla nemlendirilir ve onunla ıslatılmış bir bez kafanın üstüne koyulursa, ağrılar ve baş dönmeleri yok olur, bellek ve beyin güçlenir.

2. Çiçek hastalığı ve her türlü egzamalar, burundaki veya bedenin herhangi bir yerindeki kabuklar, şurupla sık sık nemlendirildiklerin de yok olurlar.

3. Diş ağrılarında, biraz suyun içine bir yemek kaşığı dolusu şurup karıştırılır ve bu sıvı bir süre ağızda tutulur veya ağrıyan diş bir pamukla ıslatılır. Ağrı diner ve çürük iyileşir.

4. Dildeki kabarcıklarda veya daha başka rahatsızlıklarda, şurupla sık sık nemlendirildiğinde, kısa sürede iyileşme görülür.

5. Eğer gırtlak hasta veya yaralı ise bu yüzden yiyecek ve içecek rahat yutulamıyorsa sabah, öğlen ve akşamları şuruptan alınır ve yavaş yavaş yutulur. Gırtlağın ateşi azalacak ve yara iyileşecektir.

6. Mide kramplarında, bir yemek kaşığı dolusu alınmalıdır.

7. Kolitlerde, üç yemek kaşığı dolusu, arka arkaya ve yavaş yavaş alınmalıdır. Kısa sürede rahatlanacaktır.

8. Bedendeki gazları böler ve karaciğeri serinletir. Tüm mide rahatsızlıklarını ve bağırsak dizensizliklerini yok eder, dışkılama zorluklarını ortadan kaldırır.

9. Eğer kötü sindiriyor ve yenenleri içinde tutamıyorsa, o mide için çok iyi bir ilaçtır.

10. Aynı biçimde, safra kesesi ağrılarına da iyi gelir. Her gün sabah ve akşam bir yemek kaşığı dolusu içilip geceleri de kompres yapıldığında, tür ağrılar kısa sürede yok olur.

11. Ödemlerde, altı hafta boyunca sabah ve akşam olmak üzere, bir yemek kaşığı dolusu şurup, beyaz şaraba karıştırılarak içilir.

12. Kulak ağrısında ve kulak uğultusunda, bir pamuk parçası şurupla nemlendirilerek kulak yoluna sokulur. Çok iyi gelir ve hatta duymayan kulakların bile duymasını sağlayabilir.

13. Bir kadın dölyatağı ağrısı çekiyorsa, ona üç; gün boyunca, sabahlan birer yemek kaşığı dolusu şurup, kırmızı şarapla karıştırılarak verilir ve yarım saat sonra bir gezinti yaptırılır. Gezintiden sonra kahvaltı edebilir, ama süt içmemelidir. Şurup, hiçbir zaman sütle karıştırılmamalıdır!

14. Gebeliğin son 15 günü içinde, sabah ve akşamlan yarım tatlı kaşığı alınınca, doğumu kolaylaştırır. Son'dan kolayca kurtulabilmek için loğusaya her iki saatte bir kahve kaşığı dolusu verilir ve bu, son ağrısız bir biçimde ayrılana kadar sürdürülür.

15. Doğumdan sonra, sütlenen memeler İltihaplanırsa, uygulanan kompreslerle çabucak iyileşir.

16. Çocukların çiçekbozuğu olmalarını önler. Onlara, yaşlarına göre suyla karıştırılarak verilmelidir. Kabarcıklar kurumaya başladığında, sık sık şurupla nemlendirilmelidir. Böylece hiçbir iz kalmaz.

17. Çocuklarda ve yetişkinlerde kurtlara ve hatta şeritlere karşı başarıyla kullanılır, ama çocuklara yaşlarına göre verilmelidir. Şurupla nemlendirilmiş bir bez göbeğin üstüne bağlanır ve hep nemli kalmasına özen gösterilir.

18. Sarılıkta, eğer günde üç kere birer yemek kaşığı dolusu bu şuruptan alınırsa, şişmiş karaciğerin üstüne kompresler yapılırsa, çok kısa sürede tüm rahatsızlıklar sona erer.

19.Basurları işletir, böbrekleri iyileştirir, başka bir kür uygulamaya gerek kalmadan, beden de birikmiş olan tüm sıvıları dışarı atar. Depresyon ve melankoliyi iyileştirir, iştah açar ve sindirimi düzene sokar.

20. Başlangıçta sık sık nemlendirilip ve özellikle yatmadan önce içilip, içten de yumuşatıldığında, iç basurların işlemesini sağlar.

21. Eğer biri bayılmışsa, eğer gerekiyorsa zorla ağzı açılarak, bir yemek kaşığı şurup verilirse, o kişi hemen kendine gelir.

22. Bu ilaç, krampların ağrıların da dindirir ve sürekli alındığında, tümüyle iyileştirir.

23. Akciğer hastalıklarında, sabah aç karnına ondan alınır ve bu kür altı hafta sürdürülür.

24. Eğer bir kadın aylık temizliğini yitirir veya onu şiddetli olarak görürse, bu şurubu üç gün boyunca almalı ve bunu yirmi kere yinelemelidir. Fazla olan azalacak, az alan normalleşecektir.

25. Bu ilaç, kadınların beyaz akıntısına da iyi gelir.

26. Sara krizi geçiren kişiye, hemen orada bu şuruptan verilmelidir. Hasta, daha sonra bu ilacı sürekli olarak kullanmalıdır, çünkü o, zayıf düşmüş sinirleri ve tüm bedeni güçlendirir ve tüm hastalıkları yok eder.

27. Kötürümlükleri iyileştirir ve baş dönmesini, mide bulantısını geçirir.

28. Ateşli suçiçeğini ve yılancık hastalığını da iyi eder.

29. Bir kişi, ateşli veya üşüyor ve de güçsüzse, ona bir yemek kaşığı şurup verilir ve eğer o bedenini başka ilaçlarla yüklememişse, kısa sürede kendine gelecek, nabzı normal atmaya başlayacak ve ateş ne kadar yüksek olursa olsun, kısa sürede iyileşecektir.

30. Şurup, aynı zamanda kanseri, eski sivilceleri ve siğilleri, çatlak elleri iyileştirir.

31. Eğer sık sık bu şurupla nemlendirilirse, tüm yaralar hiçbir tehlike oluşmadan iyileşir. İster vurma sonucu, ister kesme sonucu olsunlar şuruba batırılmış bir bez yaranın üstüne örtülür Kısa sürede ağrılar diner, ne kangrene, ne de iltihaba yol açılmaz ve eski mermi yaraları bile iyileşir. Eğer yarada delik varsa, ille de önceden temizlenmesine gerek kalmadan, içine şurup damlatılır. Sık sık tazelenen kompreslerle yara kısa sürede iyileşir.

32.Bu şurupla 40 kere nemlendirildiğinde tüm yaralar ne kadar eski olurlarsa olsunlar yara izleri ile kesikler iyileşirler.

33.İyileşmesi olanaksız sayılan fistülleri kökünden yok eder. Eski veya yeni hiç fark etmez .

34 Eğer sık sık nemlendirilirse,tüm yanık ve yaraları, ateş, sıcak su veya yağın eseri olsun kısa sürede iyileştirirler. Yanıkta kabarcık oluşmaz, yanık ağrısı sona erer ve iltihaplı kabarcıklar bile temelinden iyileşirler.

35. Çarpma ve vurma sonucu oluşan şişlikleri ve lekeleri de iyileştirir.

36. İştahsız yiyen kişiye iştahını yeniden kazandırır.

37. Kansızlıkta, şurup bir süre sabahları alınırsa, kişinin yüzüne yeniden renk gelir. Kanı temizler, kan yaptırır ve onun dolaşımını sağlar.

38. Sabahları ve akşamları alındığında ve ağrılı yerlerde kompres uygulandığında, romatizma ağrıları diner.

39. Donmuş elleri ve ayakları, açık yaralar oluşmuş olsa bile iyileştirir. Elden geldiğince sık ama özellikle gece boyunca kompres yapılmalıdır.

40. Nasırların üstüne kompres yapılır ve ağrılı bölge sürekli olarak nemli tutulur. Nasır üç gün içinde kendiliğinden düşer veya çekilip alınabilir.

41. Zehirli ve mikroplu hayvanların ısırıklarını da iyileştirir. Bu durumlarda şurup hem içilmeli hem de yaraya kompres yapılmalıdır. '

42. Veba ve daha başka salgın hastalıklar zamanında ondan gün boyunca sık sık içilmelidir. Çünkü o, veba çıbanlarını ve yumrularını, gırtlakta olmuş olsalar bile iyileştirir.

43.Geceleyin iyi uyuyamayan kişi, yatmadan önce ondan içmelidir. Sinirsel uykusuzluklarda, kalbin üstünde kompres yapılmalıdır.

44. Sarhoş kişi, iki yemek kaşığı dolusu şurupla hemen ayıltalabilir.

45. Bu şurubu sabahları ve akşamları alanlar, başka bir iIaca gerek duymazlar. Çünkü o bedeni güçlendirir, sinirleri ve kanı tazeler, ellerin ve ayakların titremesini önler. Kısacası, tüm hastalıkları iyi eder. Beden dikleşir, yüz gençleşir ve güzelleşir.

***Şurubu, kesin alkol yasağı hallerinde günde bir çay kaşığı içerek başlamak ve sık sık böbrek ve karaciğer bölgelerinde kompres yapmak yerinde bir davranış olur. Belirti1en tüm ölçüler, biraz su veya bitki çayı ile inceltilerek kullanılmalıdır.

İÇİNDEKİLER:
Sarısabır, Ravent Kökü, Mirra, Cedvar, Centiyane, Domuzdikeni, Melekotu Kökü, Doğal Kafur, Sinameki, Eğir kökü, Besbase, Safran, Tarçın, Kakule, Tabii kanyak
KULLANIM BİÇİMLERİ:


Ağız yolu ile: Koruyucu olarak, sabah ve akşamları, yarım tatlı kaşığı ,inceltilmiş olarak alınır. Basit rahatsızlıklarda, günde 3 tatlı kaşığı alınabilir. Ağır hastalıklarda ise, günde 2-3 yemek kaşığı alınmalıdır. Bir yemek kaşığı dolusu şurup, 1/8 litre bitki çayı ile inceltilerek, her yemekten önceki ve sonraki yarım saat süresince yudumlanarak içilmelidir. Şurup ağız yoluyla alındığında süt içi1memelidir.

Kompres: Kompres yapılacak bölgeye önceden zeytinyağı veya kantaron yağı sürülür. Uygun boyda bir bez parçası şurupla ıslatılır, sıvının fazlası sıkılır ve nemli bez hasta bölgeye yatırılır. Üstü bir naylon parçası ile örtülür ve hepsi, büyükçe bir bez veya sargı bezi ile sağlamca tespit edilir. Kompres süresi duruma göre 2-4 saat olabilir ama gece boyunca da sürebilir. Süre sonunda bez naylonun içinde dürülür, hava almaması sağlanır. Bez biraz ıslatılarak tekrar tekrar kullanılabilir. .
NOT: Bu bilgiler "Tanrı'nın Eczanesinden Sağlık" adlı kitaptan alınmıştır.
***Her türlü hastalığı teşhis ve tedavi yetkisi yalnızca doktorlara aittir. Bitkisel ürünler doktorunuzun verdiği tedaviye destek olarak değerlendirilmelidir. Küçük hastalıkların, büyük hastalıkların habercisi olabileceği unutulmamalıdır
kaynak:apiterapi
Devamını oku »

HASTALIKLARVEBİTKİLERLE TEDAVİ

1 Kasım 2007 Perşembe
ŞİFALI BİTKİLER
APANDİSİT
Bu hastalığı önleyici en etkili şey, Böğürtlen çayıdır.
ARPACIK AĞIZ YARALARI
Sirke ve susam yağı karışımı ile gargara yapılabilir
Birer çorba kaşığı böğürtlen yaprağı, hunnap, mercimek ve sinirli yapraktan oluşan karışımı kaynatıp, ılıkken gargara yapabilirsiniz.
Kuru üzüm, anason ve balı aynı ölçüde karıştırıp, yaraların üzerine sürebilirsiniz.
Bol kekik çiğneyin.
AKCİĞER RAHATSIZLIKLARI
Isırgan tohumu, karabiber, mürsafi, bal ve hardal eşit miktarda karıştırılır ve sabah akşam birer çorba kaşığı yenir.
ALERJİ
100gr. ısırgan otu + 100gr. kırkkilit otu karışımını çay gibi demleyip, günde 3 çay bardağı içmek ve bu tedaviye en az 20 gün devam etmek gerekir.
Şahtere otu çay gibi demlenip, sabah akşam 1 su bardağı içilebilir.
Birer çorba kaşığı Acı yonga ve Ravend çini, demlenip sabah akşam birer bardak içilir.
Kaşınan bölgeye Oğulotunu
1 çay bardağı sıcak suya bir tutam papatya konur ve bir müddet sonra süzülerek bununla göze masaj yapılır. Bu tedavi 2 saatte bir, 5-10 dakika tekrarlanır.
ASTIM
1 lt. suya 1 tutam Mersin yaprağı veya ısırgan konur ve 10 dk. kaynatılıp demle-nir ve süzülür. Günde 8-10 çay bardağı, şekersiz olarak içilir.
1 lt.sıcak suya 5 yemek kaşığı Isırgan otu konur, 5 dk. sonra süzüp günde 8-10 bardak şekersiz içilir.
BADEMCİK
Kekik gargarası çok etkilidir.
Balık yağı içirilmelidir.
BASUR
Zulumba ve Üzerlik tohumu eşit oranlarda katıştırılıp, sabahları aç karnına 1 çay kaşığı yenir.
BAŞ AĞRISI
Baş ağrısının pekçok sebebi olabilir. Etkili tedavi için bu sebepleri ortadan kaldır-mak gerekir.
1 bardak sıcak suya birer tutam lavanta, papatya, nane, biberiye ve kekik konur,5 dk. sonra süzerek günde 2-4 bardak içilir.
BÖBREK VE MESANE TAŞI
1 lt. suya birer tutam Kırkkilit otu, Mısır püskülü ve Kiraz sapı konur, 5 dk. kay-natılır ve süzerek günde 2-4 bardak içilir.
Ağrıyı dindirmek içinse; 1 lt. suya birer tutam Keten tohumu ve Meyan kökü ko-nur, 15 dk. kaynatılıp süzülür ve günde 3-4 bardak, aç karnına içilir.
CİLT HASTALIKLARI
80g. ravent çini, 1kg bal ile karıştırılarak günde 3 öğün aç karnına 1 tatlı kaşığı yenir.
DAMAR TIKANIKLIĞI
250g.Hayıt tohumu, 6lt suda yarım saat kaynatılır ve günde 3 öğün, aç karna, bir çay bardağı içilir. ( Tansiyon düşürücü etkisi vardır. )
DUDAK ÇATLAMASI
Balmumu ve gülyağı birlikte eritilerek çatlaklara sürülür.
Susam yağı da iyi bir koruyucudur.
ERGENLİK SİVİLCELERİ
Şap ve narkabuğunu sirkeli suda kaynatıp bu su ile sivilceleri silmek yararlıdır.
GASTRİT
Hergün kahvaltıdan önce 1 çay kaşığının dörtte biri oranında Hardal tohumunu, ılık su ile içmek ve bu tedaviyi 20 günlük kür halinde yapmak faydalıdır.
GUAT
Tere tohumu, nöbet şekeri veya bal ile eşit oranlarda karıştırılıp yenir.
Deniz süngeri kurtulup toz haline getirilir ve balla karıştırılarak yenir.
KALP KRİZİ
Ökseotu çayı, Melisa çayı ve Adaçayı içmek kap krizini önleyici etkiye sahiptir. Ayrıca Civanperçemi, Atkuyruğu ve kekik oturma banyoları da yararlıdır.
KANSIZLIK
50g. Kınakına, 1kg siyah kuru üzüm ve 1/2kg Mürdüm eriği ile, 3lt suda bir müddet kaynatılır ve günde 3 öğün içilir.
KAS ERİMESİGünde 3-4 bardak Aslanpençesi çayı yudum yudum içilmelidir.
KEMİK ERİMESİ
Günde 3-4 bardak Civanperçemi çayı yudum yudum içilmelidir.
KİREÇLENME
400g. Ardıç tohumu, 1kg bal ile karıştırılır ve bu karışımdan, günde 3 öğün, aç karnına, 1 tatlı kaşığı yenir.
NEFES DARLIĞI
Bir miktar Deniz kadayıfı, toz haline getirilir. Ihlamur içine 1 çay kaşığı oranında katılarak kaynatılıp içilir.
ÖKSÜRÜK
Günde 20g.'dan fazla olmamak kaydıyla, Defne tohumu bal ile karıştırılıp yenir.
100g. toz zencefil ve 100g. toz zerdeçal 1kg bal ile karıştırılarak günde 3 öğün aç karna, 1 tatlı kaşığı yenir.
PROSTAT
100g. Eğir kökü, 5lt suda, 2.5lt kalıncaya dek kaynatılır. Günde 3 öğün, yemeklerden yarım saat önce, 1 çay bardağı içilir.Aynı miktarda Kereviz tohumu da aynı şekilde hazırlanarak günde 3 öğün, yemeklerden 15dk. önce, 1 çay bardağı içilir.
ROMATİZMA
Hardal tohumu dövülüp, bal ile karıştırılarak yenir. Ayrıca, ağrılı bölgeye sürülür.
Aşağıdaki yağlar belli oranlarda karıştırılıp ağrılı bölgeye tatbik edilir ;
· Pelesenk yağı : 100g.
· Kekik yağı : 70g.
· Alabalık yağı : 50g.
· Karanfil yağı : 25g.
SEDEF HASTALIĞI
50g. Isırganotu, 50g. Şahtereotu ve 50g. Civanperçemi 1 lt. sıcak suda 15 dakika bekletilip süzülür ve günde 3-4 bardak içilir.
ŞEKER HASTALIĞI
1 lt. sıcak suya 20g. Mersin yaprağı konup 5-10 dakika demlenir ve gün boyu içilir.250g. servi kozalağı, 250g. pelinotu ve 100g. melisa 2.5lt. alkole konur. Hava almayan bir kapta 45 gün bekletilir ve günde 3 üğün, aç karna, 1 kahve fincanı suya 8-10 damla damlatılarak içilir.<&span>
Devamını oku »

Bu Konuları Okudunuz mu ?